29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, ülkemiz genelinde olduğu gibi ilimizde de düzenlenen törenlerle coşku ile kutlandı.

Zübeyde Hanım Bulvarında saat 10:00’da Valimiz Sayın Enver Ünlü'nün halkı selamlamasıyla başlayan Cumhuriyetimizin 95. Yılı törenlerine Valimiz Sn. Enver Ünlü, eşi Sema Ünlü Hanımefendi, Iğdır Milletvekili Yaşar Karadağ, Garnizon ve 5. Hudut Alay Komutanı P. Albay Hakkı Bahadır Öztürk, Cumhuriyet Başsavcısı Muhammet Sağlam, ilimiz protokolü, şehit yakınları, gaziler, siyasi parti temsilcileri, kurum müdürleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile çok sayıda öğrenci ve vatandaş katıldı.
Cumhuriyet sayesinde Türk Milletinin savaşın verdiği yorgunluğu ve yıpranmışlığı kısa sürede üzerinden atarak her alanda büyük bir gelişme kaydettiğini belirten Valimiz Sayın Ünlü, ''Bugün ülkemizin her köşesinde Cumhuriyetimizin 95. yıldönümünü millet olarak coşkuyla kutlamanın haklı gurur ve sevincini yaşıyoruz.  Milletimiz binlerce yıldır kurduğu devletler eliyle tarihe yön vermiş, dünyanın saygın milletleri arasında hep en ön sıralarda yer almıştır. Bu nedenle milletimiz türlü zorluklar ve yoksunluklar içerisinde olduğu bir dönemde dahi, içinde bulunduğu şartların vahametine aldırmadan, bağımsızlığından asla taviz vermeyeceğini en güçlü şekilde tüm dünyaya göstermiştir. Bugün burada bu cennet vatanın bir ferdi olarak başta aziz Atatürk olmak üzere Cumhuriyetimizi kuranlara, koruyanlara ve yaşatanlara en kalbi şükranlarımızı bildirmek için toplandık.  19 Mayıs 1919’da Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkarak milli mücadeleyi başlatıp, 29 Ekim 1923’te ‘‘Türk milletinin karakterine ve adetlerine en uygun olan idare, cumhuriyet idaresidir.’’ diyerek ilan ettiği Cumhuriyet, aziz Türk milletine bırakılmış en büyük miras ve vazgeçilmez bir değerdir.  Cumhur, halk demektir. Cumhuriyet ise halk yönetimi anlamına gelir. Dünya ülkelerinde çok farklı karakterlerde Cumhuriyet yönetimlerine rastlanmaktadır. Bizim Cumhuriyetimiz Ulu Önder Atatürk’ün de vurguladığı gibi demokrasi esasına dayanan bir devlettir. Cumhuriyet olmuş, bitmiş bir süreç değildir, tam tersine sürekli olarak yeniliklere değişimlere açık bir süreçtir. Cumhuriyet emektir, alın terinden akan namusuyla helal kazançtır, hiç kimseye el açmadan. Ülkemizde dört yandan Cumhuriyet demir ağlardır, Topyekün ülke kalkınmasıdır Cumhuriyet, bağımsız bir ülkedir Cumhuriyet, ilimdir, fendir. Bugün ben bu şanlı bayrağımızın altında sizlere hitap edebilme imkanına sahipsem, şu an hepimiz ciğerlerimize bu nefesi çekebiliyorsak bir bir, unutmayınız ki birileri nefes verdiği içindir! Kahraman şehitlerimizin aziz kanlarıyla sulayarak vatan yaptıkları bu topraklar, Edirne’den Iğdır’a, İzmir’den Hakkari’ye, Sinop’tan Hatay’a Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkesin ortak yurdudur ve bu topraklar üzerinde ay yıldızlı şanlı bayrağımızın altında yaşayan tüm vatandaşlarımız din, mezhep, ırk, felsefi, inanç farkı gözetmeksizin birinci sınıf vatandaştır! İşte Cumhuriyette tüm bunların teminatıdır... Bu tarihi gün, bizi biz yapan ortak değerlerimizin etrafında her zamankinden daha fazla ve güçlü bir şekilde kenetlenme günüdür. Unutulmamalıdır ki biz, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklale timsal olmuş bir milletiz! Milletimiz haiz olduğu özelliklerini ve liyakatini kolaylıkla göstermeye muaffak olacaktır. Türkiye Cumhuriyeti cihanda işgal ettiği mevkiye layık olduğunu eserleri ile ispat edecektir. Üniter devlet yapımız milli birliğimizin huzurun ve toplumsal barışın en önemli teminatıdır. Üniter yapımızın, ülke bütünlüğümüzün, milli birliğimizin sonsuza kadar müdafaa ve muhafazasından kimse şüphe duymamalıdır. Türk milletinin yaratılışına en uygun olan yönetim Cumhuriyettir, Cumhuriyet aziz Atatürk’ün deyimiyle fazilettir. ‘‘Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak olan sizlersiniz!’’ diyerek Cumhuriyete ve değerlerine sahip çıkma görevini milletimize veren büyük Atatürk’ün bu emaneti, dünya var oldukça yaşayacak, devletimiz ebedi müddet bu topraklarda Aziz milletimize hizmet edecektir. İçte ve dışta devletimizin, milletimizin, vatanımızın, birliğine ve bütünlüğüne, bekasına kast etmeye kalkanlara hiçbir şekilde müsaade edilmeyecek, Türkiye Cumhuriyeti onun deyimiyle ilelebet payidar kalacaktır. Bunun en somut göstergesi 15 Temmuz gecesinde, Cumhuriyetimizin varlığını hedef alan darbeci anlayışa karşı verilen mücadeledir. Bu mücadele halkın üstünde hiçbir gücün bulunmadığının en güzel ispati olmuştur. Milletimiz adeta destan yazarak, kendi istiklaline ve Cumhuriyetine sahip çıkmıştır! Son senelerde milletimizin fiilen gösterdiği kabiliyet, istidat, idrak kendi hakkında kötü fikir besleyenlerin, ne kadar gafil ve ne kadar tetkikden görünüşe düşkün insanlar olduğunu da pek güzel ispat etmiştir. Şunu iyi bilmeliyiz ki; İstiklal şairimiz merhum Mehmet Akif’in, ‘‘Toplu vurdukça yürekler, onu top bile sindiremez.’’ dediği gibi bir millet olabilirsek, bu toplu vuran yürekler ülkemizin teminatı haline gelecektir. Bu istikametteki yürüyüşümüzü Allah’ın izniyle hiçbir güç kuvvet durduramayacaktır. Milli birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize, vatanımıza, istiklâlimizi, istikbalimize kasteden kasteden hiçbir terör faaliyeti darbe teşebbüsü, iktisadi saldırı asla hedefine ulaşamayacaktır. Sonsuzluğa akıp giden nice yıllar boyunca, bu büyük millet! Cumhuriyet Bayramını daha büyük onurla, gururla, mutlulukla, huzur ve refah içinde kutlayacaktır! Bundan hiç şüpheniz olmasın aziz Iğdırlılar! Diğer yandan milletimizin bu onurlu mücadelesi bir çok mazlum millet için de örnek ve ilham kaynağı olmuştur. 95 yıl önce çok zor şartlar altında kurulan Cumhuriyetimiz, büyük gelişmeler göstererek bugün dünyanın en saygın ülkeleri arasına girmiştir. 
Bunun muhafazası ve devamı için, Cumhuriyetimizin kuruluşundan itibaren hedef olarak aldığımız muasır medeniyetler seviyesine ulaşmış, gelişmiş ve kalkınmış bir Türkiye geleceği için birlik ve beraberlik içerisinde daha çok çalışmak, daha çok üretmek zorundayız… Değerli Iğdırlı hemşehrilerim ve sevgili öğrenciler; yüreğinizdeki vatan sevgisi ve millete hizmet aşkı daima taze kalsın ve Atatürk’ün şu sözünü asla unutmayın. ‘‘Öğrenmeden, çalışmadan, yorulmadan rahat kazanma yollarını usul haline getiren milletler önce haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini ve daha sonrada istiklallerini kaybetmeye mahkûmdurlar.’’ Bu duygu ve düşüncelerle;
Kim bu cennet vatanın uğruna olmazki feda! 
Şüheda fıskıracak toprağı sıksan şüheda! 
Canı cananı bütün varımı alsın da hüda!
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda!
Mısralarında ifadesini bulan; canlarını vatan, millet ve devlet uğruna feda eden, sahip olduğumuz bütün değerleri bizlere armağan eden, başta gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere istiklal mücadelemizin bütün kahramanlarını, ilimizde hain teröristlerle girilen çatışmada şehadete ulaşan son şehidimiz Piyade Teğmen Celal Dağlı’yı, Tunceli’de hipotermi sebebiyle şehadeta ulaşan Uzman Çavuş Asım Türkel ile Feruh Dikmen’i,  26 Ekim 1993 tarihinde, Bismil’in Çavuşlu Köyü İlkokulu’nda daha ilk maaşını bile harcayamadan Bölücü Terör Örgütü mensuplarınca babasıyla birlikte hunharca katledilen Tekirdağlı Şehit Öğretmen Neşe Alten’i, 15 Temmuz hain darbe girişiminin seyrini değiştiren ve darbeye karşı direnişin temsili haline gelen Astsubay Kıdemli Başçavuş Ömer Halisdemir’i, 15 Temmuz gecesinin ilk şehidi olan hemşehrimiz Topçu Astsubay Kıdemli Başçavuş Bülent Aydın’ı ve yine 15 Temmuz gecesinde Ankara Özel Harekât Daire Başkanlığı’nda görevli iken darbecilerin bombardımanı sonucunda şehadete ulaşan hemşehrimiz Başkomiser Bülent Yurtseven’i ve eşsiz fedakarlıklarıyla milletimizin gönlünde ölümsüzleşen bütün şehit ve gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyor, siz değerli Iğdırlı hemşerilerimin Cumhuriyet bayramını en içten duygularımla kutluyor;
sevgi ve saygılarımı sunuyorum.'' dedi.